TÜRKİYE’DE KADINLARIN SENDİKAL ÖRGÜTLENMEDEKİ YERİ

1950’li yıllarda işçi sendikalarının kurulması, 1990’lı yıllarda da kamu sendikalarının kurulmasıyla gelişim gösteren Türk sendikacılık tarihi kendi bünyesinde yıllar boyu erkek egemen bir yapıyı muhafaza etmiştir. Toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde kadınların önüne cam tavanlar konulmuş, sendikalar kadınlara kapılarını açmamıştır. Kadınların mevcut önyargıları da bu kapıyı açma konusunda engel teşkil etmiştir. Yani başka bir ifadeyle, bir mesafe başka bir mesafeyi doğurmuştur. Küreselleşen dünya ile birlikte hareketlenen kadın çalışmaları doğrultusunda kadınların sosyal haklarını iyileştirme amacı, sendikal alanda kadın gerçekliğini ortaya çıkarmıştır. Her alanda olduğu gibi sendikalarda da kadınların temsil edilmesi, toplumda önemli bir yeri olan kadınlar açısından önem arz etmektedir. Bu kitapta sendikal çatı altında kadın’ın mevcut örgütlenme düzeyini ortaya koymak hedeflenmiştir. Sendikalarda temsiliyet elde eden, tabiri caizse işin mutfağında olan kadınların gözünden bir bakış açışı sağlanacağı ve sendikalı kadınların konuya getirdiği çarpıcı ifadelerle bu kitabın, sendikalarda kadın konusuna ışık tutacağı kanaatindeyim.