SURİYE’DE DEMOGRAFİK DEĞİŞİM: BEŞAR ESAD DÖNEMİ (2011-2020)

Suriye'de 2011-2020 dönemi demografik açıdan yakıcı bir dönem olmuştur. Suriye’de savaşın tarafları, milyonlarca insanın yerinden edilmesine ve gerçek bir demografik değişime doğrudan katkıda bulunmuştur. Rejim, İran ve Rusya güçleri, teslim olmayı reddeden şehirleri ve yerleşim yerlerini yoğun ve sistematik bir şekilde bombalayarak halkı göçe zorlamışlardır. Ayrıca İran, kendi kontrolü altındaki bölgelerde yabancı Şii  milisleri yerleştirmek suretiyle Şiiliği yaymanın önünü açarak yumuşak güç siyaseti gütmüştür. Buna ilaveten yabancı şii ailelerin Şam ve Halep gibi büyük şehirlere yerleşmesini özendirmek için doğrudan mali yardımlarda da bulunmuştur. ABD, terörle mücadele bahanesiyle binlerce Suriyelinin yaşadığı şehirlerden ve ilçelerden sürülmesinde rol oynamıştır. Ayrıca, şehirleri hayalet mekânlara dönüştürmeyi başararak onları, vatanseverlik yerine milliyetçiliğin gölgelediği ayrılıkçı milislere

teslim etmiştir. Ülke içinde zorla yerinden edilenler, Türkiye'nin kontrol ettiği ve bir kısmı Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelere sığınarak nüfus yapısının dengesini bozmak zorunda kalmış ve böylece Araplar bu bölgelerdeki kısmi istikrar sayesinde çoğunluk haline gelmiştir. Böylece, etnik temizliğe varan katliamlar ve -İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana dünyanın tanık olmadığı- yerinden edilmelerle demografik bir değişim gerçekleşmiştir. Bütün bunlar olurken uluslararası bir irade, mültecileri başka ülkelere vatandaşlık verilerek yerleştirmek ve Türkiye-Suriye sınır hattı boyunca mülteciler için yerleşim birimleri inşa etmek suretiyle Suriyelilerin iltica sorununu çözmeye çalışmıştır.