RUH SAĞLIĞI VE DİN DİSİPLİNLER ARASI ÇALIŞMALAR

İnsanın en güçlü hissi, hayatı muhafaza ve ölümsüzlük olduğu gibi hayatın en değişmez gerçeği de fanilik ve ölümdür. Ölümü yokluk ve tüm sevdiklerinden geri dönüşü olmayan bir ayrılık olarak gören insan, hayatın en değişmez gerçeği olan ölüm karşısında nasıl mutlu olur? İslâm, ölümün yokluk olmadığını yeni bir hayatın başlangıcı olduğunu defaatle vurgular. İnsanoğlu maddi olarak çok ileri gitmesine rağmen psikolojik hastalıklarla mücadele eder. Depresif haller ve bunalımların neticesi intiharlar önlenememekte ve sürekli artmaktadır. O halde insanoğlu materyalist felsefenin tasallutu ile kaybettiği ruh sağlığı ve mutluluğunu insani değerlerin hâkim olmasıyla ve cesedin yanında ruhun da beslenmesiyle yeniden kazanmalıdır.