Peygamberlerin en önemli görevi insanların akidelerini düzeltmektir. Hz. Peygamber ilahi mesajı insanlara tebliğ etmeye başladığında içinde yaşadığı toplum her türlü kurum ve kuruluşlarıyla dejenerasyona uğramış ve Hz. İbrahim'den miras kalan sahih tevhid akidesinden sapmıştı. Cahiliyye toplumunun tevhid akidesinden sapmalarının temelinde ulühiyyet konusundaki çarpık düşünce sistemi yatıyordu. Bu nedenle Hz. Peygamber insanların itikadım düzeltirken ulühiyyet üzerinde çok durmuştur. Bunun yam sıra İslam'ın diğer önemli itikadi prensipleri olan nübüvvet ve ahiret konusundaki yanlışları da tashih etmiştir. Hz. Peygamber bunları yaparken insanların doğru düşünmelerini sağlayacak ifrat ve tefrit yollarını tıkayan birtakım ölçü ve kriterler ortaya koymuştur.
Hz. Peygamber cahiliyyeye ait ne varsa hepsine müdahale etmiş, İslam itikadına uygun olanlara dokunmamış, şirk olan veya şirke götürücü özellikte olanları ya tevhide uygun şekilde düzeltmiş ya da tamamen ortadan kaldırmıştır. Böylece Hz. Peygamber zaman zaman insanlar tarafından gasp edilen ulühiyyet, rububiyyet ve ubudiyet hakkının sadece Allah'a ait olduğunu belirterek insanlığı sağlam inanç mefkuresi etrafında toplamayı başarmıştır.