İslam hukukunda şirketler borçlar hukukunun konuları içinde ele alınmaktadır. Fukahâ tarafından en ince noktalarına değin hukuk tekniğine göre hükümleri belirlenmiş konulardan biridir. Bütün mezhep imamları bu konuda en detaylı hükümleri tespit için âzamî çaba sarfetmişlerdir. Bu konuda kaynaklarda yer alan bilgi ve tartışmalardan fakihlerin kendi çevrelerindeki uygulamaları dikkate alarak belirsizliği, haksız kazancı ve ihtilafı önleyecek tedbirler almaya çalıştıkları bu çabalarından anlaşılmaktadır. Neticede şirket gibi en az iki kişinin karşılıklı tasarrufları sonucunda ortaya çıkan hak söz konusu olmaktadır. Bu anlamda hakkın sahibine teslimi ve başkaları tarafından gasbedilmemesi için akitlerin vesile kılınmasına yani gayr-ı meşrû kazanç elde edilmesi için hukukun kılıf olarak kullanılmasına zemin hazırlayacak bir anlayışın yolunu açmamak için son derece özen göstermişlerdir. Ayrıca ticârî hayatın bu adalet üzere canlı tutulması için muhtemel/farâzî meselelere de çözüm bulmaya çalışmışlardır.