DAVID HUME’DA ALGI VE DIŞ DÜNYA PROBLEMİ
0 - Yorum Yap
Kategori
Marka
Stok Kodu
SC894
YAZAR ADI
Adem ÖKTEN
EBAT
16,0 x 24,0
SAYFA SAYISI
170
KAPAK
Amerikan Cilt
BASIM YILI
2020
KAĞIT
Enso
EK ÖZELLİK
797. Yayın
SAYFA DÜZENİ
Fadime YILDIRIM
KAPAK TASARIMI
Adem ÖKTEN
BASKI
UZUN DİJİTAL
TEMEL ALAN
filoloji
0,00 TL
Tahmini Kargo: 3 - 5 iş günü
David Hume insanın bütün zihinsel içeriğinin algı kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. O, bu zihinsel içeriğe insan aklından hiçbir a priori unsurun katılmadığı fikrini taşır. Bunun böyle olduğunu kanıtlayabilmek için, insan düşüncesinin içeriğinde olduğunu bildiğimiz ve olgusal olarak her hangi bir şekilde algılayamadığımız, Tanrı, özgürlük, uzay ve zaman gibi soyut kavramların kaynağının algı olduğunun gösterilmesi gerekliydi. Hume bunları yaptığını düşündü ancak çağının doğa bilimi, onun daha ayrıntılı değerlendirmesine müsaade etmedi. Ulaştığı sonuca şüpheci argümanlarla başlamayan Hume’un geldiği son nokta şüpheciliktir. O, algıların aldatıcı oldukları ve onlara güvenilemeyeceği öncüllerinden hareket etmek yerine bütün zihinsel içeriği algı içeriği haline getirir. Onun dış dünya teorisi, sahip olunan algı içeriklerinden başka bir şeyin bilinemeyeceğine yöneliktir. Her şey bir algı demetidir, insanın kendisi bile. Dış dünyadaki nesnelerin var olduğu konusunda bile yalnızca inanç geliştirilebilir. Nesnelerin sürekli bir varoluşa sahip oldukları ve algıdan bağımsız bir varlıklarının olduğu ispatlanamaz. Hume’un düşünceleri ve keşfettiği problemler, kendisinden sonraki pek çok filozofa da ilham kaynağı olmuştur.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!