ATATÜRK DÖNEMİ DOĞU SORUNU (EŞKIYALIK VE ASAYİŞİN SAĞLANMASI YÖNÜNDE HAZIRLANAN RAPORLAR)
0 - Yorum Yap
Kategori
Marka
Stok Kodu
SC1758
YAZAR ADI
Doç. Dr. Metin KOPAR
EBAT
16 x 24
SAYFA SAYISI
302
ISBN
978-625-6371-89-7
KAPAK
Amerikan Cilt
BASIM YILI
2022
KAĞIT
Enso
EK ÖZELLİK
1893. Yayın
SAYFA DÜZENİ
Yağmur ARDUÇ
KAPAK TASARIMI
Yağmur ARDUÇ
BASKI
UZUN DİJİTAL
TEMEL ALAN
SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER
BASKI SAYISI
1. BASKI
KİTABIN DİLİ
TÜRKÇE
%20
225,00 TL
180,00 TL
180,00 TL den başlayan taksitlerle!
Tahmini Kargo: 3 - 5 iş günü
Türkiye’nin Doğu sorunu, yüzyıllık problem, kökleri imparatorluk dönemine uzanan, siyasi, iktisadi, etnik ve psikolojik yönleri olan karmaşık bir sorundu. İmparatorluğun son döneminde etnik ve siyasal bir niteliğe sahip olmayan problemler, kimi zaman isyan biçiminde ortaya çıkarken, Cumhuriyet ile birlikte yeni bir safhaya girdi. Eski Osmanlı coğrafyasında yeni bir yapılanma arayan batılı emperyal güçler, bölgede yaşayan şeyh, seyit ve ağaları, devlete karşı ayaklandırma çabası içerisine soktu. Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen bir dizi inkılaplar ve yeni bir ulus yaratma projesi özellikle bazı kesimlerin tepkisine yol açtı. Bunun sonucu olarak Doğu’da isyanlar ve asayiş problemlerinin çıkmasına neden oldu. Cumhuriyet’i ilanından iki yıl sonra çıkan Şeyh Sait İsyanı, kurucu kadronun hem bölge hem de ülke siyaseti derinden etkiledi. Savaştan yeni çıkmış, bütün alt yapısını yeniden oluşturmaya, uygarlık yolunda, büyük bir umutlarla ilerlemeye çalışan Türkiye’de endişeye sebep oldu. İsyan, doğu siyasetinde bir kırılma noktası oldu. İsyan neticesinde, devletin doğu siyasetinde radikal bir değişim yaşandı. Devlet otoritesine karşı silahlı direniş karşısında, ayaklanmaların bastırılması hususunda askeri harekatlar düzenlenirken, bölgenin kalkınması yönünde önemli yatırımlar gerçekleştirildi. Elinizdeki kitap, yeni kurulun Türk Devleti’ne karşı Doğu Anadolu Bölgesinde yapılan ayaklanma ve asayiş olaylarına karşı girişilen askeri harekatlar, çözüm noktasında hazırlanan raporlar ve öneriler, siyasi kaygı ve önyargılardan uzak, büyük oranda ana kaynaklara dayalı olarak yakın tarihe ışık tutmak ve bilimsel bir bakış açısıyla konunun izahına çalışıldı. 1920- 1938 tarihleri arasında yazılan tüm raporlar orijinal olarak verildi.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!