Tarihsel süreç içerisinde toplumların hayatı algılayışı, yaşayışı, düşünüşü, eylemleri ve beklentileri değişim içerisinde olmuştur ve olmaktadır. Değişen dünyanın yenilenen kodlarına ve tarzlarına göre insanoğlu kendini güncelleme yoluna giderek süreçlere uyum sağlamaya çalışmış ve bu yönde de eylemlerde bulunmuştur. Ekonomiden ticarete, ulaşımdan
iletişime, eğitimden turizme hayatın her alanında gerçekleşen değişim ve dönüşümlere bu sürecin gerek öznesi gerek nesnesi olarak ayak uydurmaya çalışan insanoğlu yeni yöntem ve uygulamaları hayata geçirmiştir. Bir arada yaşamanın gereklerini sağlayabilmek adına ortaya konmuş olan yönetim kavramında da bu anlamda bir değişim ve dönüşüm sürecinin tarihsel tecrübesini görebilmek mümkündür. Tek yönlü ve tek boyutlu bir anlayıştan çok aktörlü ve çok paydaşlı bir anlayışa doğru dönüşüm yaşayan yönetim algısının ve uygulamasının vatandaşların beklenti ve taleplerine göre yeniden şekillendiği de görülmektedir. Bu değişim sadece yönetim anlayışında değil yönetimlerin sundukları hizmetlerde de görünür hale gelmektedir. Otoritelerin değerlendirilmeye tabi tutulmadan yapılan hizmet uygulama anlayışı yerini vatandaşların isteklerinin, düşüncelerinin ve önerilerinin dikkate alındığı bir anlayışa bırakmaktadır.